Çin’in Guangzhou şehri, toplu taşımada devrim niteliğinde bir adımı hayata geçirdi. Sürücüsüz olarak hareket eden ve herhangi bir direksiyon ya da sürücü kabini bulunmayan otonom otobüsler, artık şehirde düzenli ve ücretli seferler gerçekleştirmeye başladı. Gelişmiş sensörlerle donatılmış bu araçlar, şehir içi ulaşımda geleceğin kapılarını aralıyor.
Guangzhou’da başlatılan bu sistemde, otobüsler yaklaşık 13,6 kilometrelik bir güzergâhta halkalı şekilde sefer yapıyor. Tek bir turun tamamlanması yaklaşık 55 dakika sürüyor. Bu teknoloji harikası araçlar sadece altı yolcu taşıma kapasitesine sahip olsa da, sistemin ilk etapta bir pilot uygulama olarak hayata geçirildiği göz önünde bulundurulduğunda bu oldukça anlaşılır bir adım olarak değerlendiriliyor.
Otonom otobüslerde gelişmiş bir sensör ağı kullanılıyor. 64 kanallı LIDAR sistemi sayesinde çevresini detaylı biçimde tarayabilen araç, 360 derece görüş sağlayan yüksek çözünürlüklü kameralar, milimetre dalga radarları ve hassas GPS sistemleriyle destekleniyor. Bu teknolojiler bir araya gelerek aracın yüksek doğrulukta yön tayini ve engel algılaması yapmasına olanak tanıyor. Otobüslerin maksimum hızı ise saatte 40 kilometreyle sınırlandırılmış durumda. Bu sayede hem güvenlik önlemleri üst düzeyde tutuluyor hem de şehir içi trafikle uyumlu bir şekilde hareket edilebiliyor.
Bu projede yer alan otonom sistemler, WeRide adlı Çin merkezli bir teknoloji şirketine ait. Şirket, daha önce robotaksi, otonom teslimat ve temizlik araçları gibi farklı alanlarda da sürücüsüz taşıma teknolojilerini test etmişti. WeRide, bu yeni uygulamayla artık test sürecini geride bırakarak gerçek dünyada ticari taşımacılığa adım atmış oldu. Şirketin Fransa, Singapur, ABD ve BAE gibi ülkelerde de çalışmalar yürüttüğü ve Renault ile iş birliği içinde Avrupa’da otonom otobüs lisansı aldığı biliniyor.
Bilet fiyatı olarak belirlenen ücret ise kişi başı 10 Çin Yuanı. Bu da yaklaşık 54 TL’ye denk geliyor. İlk etapta az yolcu kapasiteli araçlarla başlatılan bu sistemin, ilerleyen dönemlerde daha büyük otobüslerle yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Bu gelişme, sadece Çin için değil, dünya genelindeki toplu taşıma sistemleri için de oldukça önemli bir dönüm noktası niteliğinde. Sürücüsüz ulaşım teknolojilerinin artık gerçek yolculuklara entegre edilmesi, şehirlerin gelecekte nasıl şekilleneceğine dair güçlü ipuçları veriyor. Özellikle büyük metropollerde trafik güvenliği, yakıt verimliliği ve insan hatalarının minimize edilmesi açısından otonom toplu taşıma sistemleri, ulaşımda yeni bir çağın başlangıcını temsil ediyor.
Eğer bu sistem sorunsuz bir şekilde işlemeye devam ederse, önümüzdeki yıllarda Avrupa’dan Türkiye’ye kadar pek çok ülkede benzer uygulamaların yaygınlaşması oldukça muhtemel. Otonom araçların sadece bireysel ulaşımda değil, kitlesel taşımacılıkta da kullanılmaya başlanmasıyla, şehirler çok daha akıllı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşabilir.