Teknoloji dünyasının iki devi Apple ve Microsoft, finansal anlamda tarihe geçti. Her iki şirketin piyasa değeri de 4 trilyon dolar eşiğini aşarak, küresel teknoloji piyasasında eşi benzeri görülmemiş bir rekora imza attı. Bu gelişme, teknoloji yatırımlarına duyulan güvenin geldiği noktayı gözler önüne sererken, yapay zekâ ve bulut bilişim odaklı stratejilerin ne kadar kazançlı hale geldiğini de bir kez daha kanıtladı.
Apple’ın büyüme ivmesi yeniden hız kazandı
Apple, iPhone satışlarındaki istikrarı, hizmet gelirlerindeki artış ve yeni yapay zekâ özelliklerinin yarattığı beklentiyle yeniden yükselişe geçti. Şirketin son aylarda tanıttığı ürünlerde hem donanım hem yazılım tarafında verimliliğe odaklanması, yatırımcıların ilgisini tazeledi. Özellikle iPhone ve Mac ekosistemine entegre edilen yapay zekâ araçlarının önümüzdeki çeyreklerde gelir artışı sağlayacağı öngörülüyor.
Hisse değeri rekor seviyelere ulaşan Apple, böylece 4 trilyon dolarlık piyasa değerini aşan ilk halka açık şirketlerden biri oldu. Analistler, bu seviyenin yalnızca finansal bir başarı değil, aynı zamanda markanın küresel ekonomideki ağırlığının bir göstergesi olduğunu belirtiyor.
Microsoft yapay zekâ yatırımlarının meyvesini topluyor
Microsoft cephesinde ise yükselişi besleyen en büyük faktör, yapay zekâ alanındaki agresif büyüme stratejisi oldu. OpenAI ile kurulan güçlü ortaklık, Copilot ve Azure AI gibi hizmetlerin kurumsal pazarda geniş kabul görmesi, şirketin gelir kalemlerini güçlendirdi. Özellikle Azure bulut platformunun yüksek büyüme oranı, Microsoft’u Apple’ın hemen yanında konumlandırdı.
Şirketin 4 trilyon dolar seviyesini aşması, sadece finansal başarı olarak değil; aynı zamanda yapay zekânın şirket değerine doğrudan etkisini somut şekilde gösteren en net örneklerden biri olarak değerlendiriliyor.
Teknoloji devlerinde yeni dönem
Apple ve Microsoft’un ulaştığı bu rekor, teknoloji endüstrisinde yeni bir eşiğin habercisi olarak görülüyor. Her iki marka da uzun yıllar boyunca Ar-Ge yatırımlarına milyarlarca dolar ayırarak, sürdürülebilir büyümenin temellerini attı. Bugün gelinen noktada, yapay zekâ, bulut hizmetleri ve cihaz ekosistemi üçlüsü bu büyümenin ana motoru haline geldi.
Finans uzmanlarına göre, bu değerlemeler aynı zamanda piyasanın geleceğe dair beklentilerini de yansıtıyor. Yüksek faiz ortamına rağmen bu seviyelere ulaşılması, yatırımcıların teknoloji sektörünü uzun vadeli bir güven limanı olarak gördüğünü gösteriyor.
Riskler de büyüyor
Ancak rekor değerler beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Piyasa değerinin hızla yükselmesi, kısa vadeli dalgalanmalara açık hale gelebilir. Ayrıca, yapay zekâ regülasyonlarının sıkılaşması, veri gizliliği konularındaki yeni düzenlemeler ve rekabet baskısı gibi unsurlar, bu büyümenin sürdürülebilirliği açısından dikkatle izlenmeli.
 
		 
									 
					