Robot süpürge pazarının öncü markalarından biri olan iRobot, mali sorunlar nedeniyle iflas koruması başvurusunda bulunduğunu resmen açıkladı. Uzun yıllardır Roomba markasıyla milyonlarca evde yer alan şirketin bu kararı, küresel akıllı ev teknolojileri sektöründe büyük yankı uyandırdı. iRobot’un ürünleri Türkiye’de de resmi ve paralel kanallar üzerinden satışta bulunuyordu.
Şirketin iflas sürecine girmesinde son yıllarda artan rekabetin belirleyici olduğu belirtiliyor. Özellikle Çin merkezli robot süpürge üreticilerinin agresif fiyat politikaları ve hızlı ürün çeşitliliği, iRobot’un pazar payını ciddi şekilde daralttı. Bunun yanında yükselen üretim maliyetleri, tedarik zinciri sorunları ve azalan kârlılık da şirketin finansal dengesini olumsuz etkiledi.
iRobot tarafından yapılan açıklamada, iflas başvurusunun faaliyetlerin tamamen sona erdiği anlamına gelmediği vurgulandı. Şirket, bu süreci bir yeniden yapılandırma adımı olarak tanımlarken, ürün desteği, yazılım güncellemeleri ve müşteri hizmetlerinin şimdilik devam edeceğini belirtti. Amaç, borç yükünü azaltarak markayı sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak olarak ifade edildi.
Uzmanlara göre iRobot’un yaşadığı bu kriz, robot süpürge pazarındaki dengelerin ne kadar hızlı değiştiğini açıkça ortaya koyuyor. Bir dönem sektörün tartışmasız lideri olan markanın, yazılım odaklı yenilikler ve uygun fiyatlı rakipler karşısında yeterince hızlı adapte olamadığı değerlendiriliyor. Özellikle haritalama, yapay zekâ destekli temizlik ve fiyat-performans odaklı modellerin yaygınlaşması, kullanıcı tercihlerinin yönünü değiştirmiş durumda.
Türkiye’de iRobot ürünlerini kullanan tüketiciler açısından ise en büyük soru işareti, uzun vadeli garanti ve yedek parça süreçlerinin nasıl etkileneceği. Şirket cephesinden yapılan açıklamalarda mevcut kullanıcıların mağdur edilmemesi için çalışmaların sürdüğü ifade edilse de, iflas sürecinin ilerleyen aşamalarında nasıl bir yol izleneceği henüz netlik kazanmış değil.
iRobot’un bu adımı, yalnızca bir markanın yaşadığı finansal sıkıntı olarak değil, aynı zamanda robot süpürge sektöründe yeni bir dönemin başladığının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki süreçte pazarda daha az ama daha güçlü oyuncuların öne çıkması ve rekabetin tamamen fiyat, yazılım ve ekosistem üzerinden şekillenmesi bekleniyor.
