Tesla, küresel hızlı şarj ağının kapasitesini önemli ölçüde artıran yeni Supercharger istasyonunu resmen devreye aldığını duyurdu. Lost Hills, California’da hizmet vermeye başlayan tesis, tam 164 adet hızlı şarj ünitesiyle şirketin bugüne kadar kurduğu en büyük Supercharger merkezi olma unvanını taşıyor. Elektrikli araç kullanımının hızla arttığı bir dönemde bu istasyon, hem yoğun rotalardaki şarj ihtiyacını azaltmayı hem de Tesla’nın altyapı tarafındaki teknolojik üstünlüğünü pekiştirmeyi hedefliyor.
Yeni Supercharger merkezinin en dikkat çekici yönü, tamamen yenilenebilir enerji üzerine kurulu yapısı. İstasyonda bulunan geniş ölçekli güneş paneli sistemi ve Tesla Megapack bataryaları, gün boyunca üretilen enerjiyi depolayarak istasyonun 39 MWh’ye ulaşan kapasiteyle çalışmasını sağlıyor. Böylece tesis, şebekeye olan bağımlılığını minimuma indiriyor ve yoğun kullanım dönemlerinde dahi kesintisiz hizmet sunabiliyor. Tesla’nın bu yaklaşımı, hızlı şarj altyapısının geleceğine yönelik sürdürülebilir bir model sunarken, aynı zamanda diğer üreticiler için de örnek niteliği taşıyor.
Elektrikli araç ekosisteminde büyük ölçekli şarj merkezlerinin önemi giderek artarken, bu dev tesis Tesla’nın stratejisinin ne kadar agresif olduğunu da gözler önüne seriyor. Daha önce 120 ünitelik altyapılar en büyük Supercharger örneği olarak kabul edilirken, yeni kurulum sektörün ölçek standardını yukarı çekiyor. Uzmanlara göre Tesla’nın bu yatırımı, özellikle ABD’nin batı yakası gibi yoğun trafiğin yaşandığı bölgelerde kullanıcı deneyimini ciddi ölçüde iyileştirecek. Şirketin benzer istasyonları farklı ülkelere yayma planı ise, elektrikli araçların yaygınlaşmasında hızlandırıcı bir etki yaratabilir.
