İsviçreli bilim insanları, beyin sinyalleri aracılığıyla bir farenin gördüğü görüntüleri deşifre edip görselleştirebilen yenilikçi bir algoritma geliştirdi. Bu buluş, nörobilim alanında çığır açan bir adım olarak nitelendiriliyor. Araştırmacılar, İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü‘nden gelen bilim insanları, beyin dinamiklerini ve sinyallerini analiz etmek için yeni bir yapay sinir ağı modeli oluşturdu.
CEBRA algoritması tarihi değiştirebilir
Yeni geliştirilen algoritmaya “CEBRA” adı verildi. Bu makine öğrenimi algoritması, farelerin beyin sinirlerindeki kodları deşifre ederek, onların izledikleri görüntüleri orijinaline yakın bir biçimde yeniden oluşturmayı başardı. Deneylerde, 1960’lar yapımı siyah beyaz bir video klip izletilen farelerin beyin sinyalleri, doğrudan beynin görsel korteksine yerleştirilen elektrot probları ve genetiği değiştirilmiş fareler aracılığıyla ölçüldü.
CEBRA algoritması, farelerin beyin aktiviteleri ile izledikleri filmlere dair verileri birleştirerek çalıştırıldı. Sonuç olarak, farenin izlediği görüntüler neredeyse tamamen aynı şekilde başka bir ekrana yansıtıldı. Bu, beyin sinyalleri ile görsel bilgi arasında güçlü bir ilişki olduğunu gösteren etkileyici bir buluş olarak kaydedildi.
CEBRA algoritması, insanların gördüğü şeyleri tam anlamıyla yeniden yapılandırma kapasitesine sahip olmasa da, bu alandaki ilerlemeleri hızlandıracak önemli bir adım teşkil ediyor. Araştırmayı yürüten Bertarelli Bütünleştirici Nörobilim Başkanı Mackenzie Mathis, bu çalışmanın yüksek performanslı beyin makine arayüzlerinin (BMIs) etkinleştirilmesine ve nöroteknolojide ihtiyaç duyulan algoritmaların geliştirilmesine katkı sağlayacağını belirtti. Mathis, yeni algoritmanın başarısının beyin sinyalleri ile film verilerini birleştirme yeteneğinde yattığını ifade etti.
İlginizi çekebilir: Yarasa nüfusundaki azalma bebek ölümlerini artırıyor! Sonuçlar şaşırtıcı
Bu çalışma, gelecekte nöroteknoloji ve yapay zeka alanında daha fazla yenilik ve keşif için bir temel oluşturabilir. Beyin sinyalleriyle etkileşimde bulunabilen sistemler, insan beyin aktivitelerini anlamada devrim niteliğinde bir yaklaşım sunabilir.