1960’lı yıllarda Türkiye’nin sanayileşmesi hızlanırken, başlangıçta otomobil üretimi en önemli amaç olarak seçildi. Bu doğrultuda, tamamı yerli olarak üretilen ilk otomobil olan Devrim tanıtıldı. Gelin, Devrim’i yakından tanıyalım!

Türkiye’nin ilk otomobili: Devrim

29 Ekim 1961 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in teşvikiyle başlatılan Devrim projesi kısa sürede başarıya ulaştı. Eskişehir’deki fabrikada 129 gün gibi kısa bir sürede tamamen yerli mühendisler tarafından tasarlanan ve üretilen Devrim, Türk sanayisinin otomotiv alanındaki gelişiminin ilk adımı oldu.

Devrim’in teknik özellikleri

Neden başarılı olamadı?

Başlangıçta Devrim projesi teknik olarak harika bir fikir olmasına rağmen, çeşitli nedenlerden ötürü piyasaya sürülemedi. Bunların arasında, 1960’larda Türkiye için büyük bir yatırım olan seri üretimin ekonomik olarak uygulanabilir olmaması, ülkedeki siyasi istikrarsızlıkların bu durumdan etkilemesi ve o dönemde teknolojiye sağlanan imkanların modern otomobil üretimi için yeterli olmaması gibi sebepler bulunuyor.

Devrim gibi bir projenin toplum açısından olumsuz yanları olsa da, aslında Türk otomotiv endüstrisi için tarihi bir dönüm noktasıydı. Türk otomotiv dünyasına araç teknolojilerini göstermek ve gerçek otomobil üretimi deneyimi yaşatmak için büyük bir fırsattı. Proje, Türkiye’de otomobil üretilebileceğini gösterdi ve geleceğin otomobil üreticilerinin hayallerinin peşinden gitme arzusunu uyandırdı.

Sonuç

Devrim her zaman Türkiye’nin otomobil endüstrisinde attığı ilk adım olarak hatırlanacaktır. Bu proje başarılı olmasa da, Türk mühendislerinin yaratıcı becerilerini göstermiş ve dolayısıyla gençlere ilham kaynağı olmuştur. Bu bağlamda Devrim’in Türk otomotiv endüstrisinin gelişimine önemli katkılarda bulunduğu söylenebilir. Günümüzde, Devrim otomobillerinden sadece birkaçı korunabilmiştir. Farklı müzelerde yer alan bu otomobiller, bize Türkiye’nin otomobil tarihine ilişkin pek çok ayrıntı sunuyor.